Monday, March 14, 2016

"Yeni" olana İlgi

Öğrenmek, insanlığın doğasında var. Öğrenme süreci ise henüz doğmadan anne karnındayken başlar...
Okurken gözleri kocaman açtırıp, insanı hayretler içinde bırakabilen bu bilgi, bilim insanları tarafından 93 hamile anne adayı ile yapılan bilimsel bir çalışma ışığında desteklenmektedir. Bu çalışmaya göre en azından hamileliğin 30. haftasından itibaren anne karnındaki bebeklerin deneyimledikleri yeni bilgiyi hafızalarında depoladıkları ve aradan geçen 4 hafta sonunda dahi yeni edindikleri bu bilgiyi hatırladıkları ortaya çıkmıştır.
Öğrenme süreci düşünüldüğünde şu durum bilinir ki yeni bir uyaran verildiğinde organizma onu anlamlandırma sürecine başlar. Bu süreç boyunca tıpkı anne karnındaki bebeklerin yeni karşılaştıkları bir uyarana karşı yansıttığı gözlemlenen fiziksel tepkiler gibi, birey yeni olanı anlamaya, tanımaya başlar ve onun hakkında bir şeyler öğrenmek için ilgisini ortaya koyar. Fakat zamanla bu yeni olana karşı bir alışmışlık meydana gelir ve gösterilen ilgi azalabilir. Yukarıda bahsedilen çalışma ile de bu durun yani 'sıkılmanın' meydana geliş süreci desteklenmektedir. Yani anne karnındaki bebekler zamanla duruma, uyarana alışmaya başladıkları için sıkılır ve artık tepki vermekten vazgerler.
Sıkılma durumunda, o uyaran ile belli bir süre karşılașılmazsa, kişinin onunla tekrar karşılaşması durumunda sıkılma davranışının sönmüş olma ihtimali vardır. Yani, kişi onu yeni bir uyaranmıș gibi algılayabilir ve ona bir süre daha ilgi gösterebilir. Aslında bu yöntem çocuklar ile keyifli zaman geçirmek ve onların "Canım sıkılıyor" serzenişlerine çare olmak için olumlu bir duruma dönüşebilir. Hemen hemen her ebeveyn çocuğunun var olan oyuncaklarının bir kısmını ortadan kaldırıp bir süre sonra tekrar çocuklarına vermiştir. Böyle durumlarda çocukların bu oyuncaklara karşı kaybettikleri ilgi bir süreliğine de olsa geri gelmektedir ve serzenişler de sona ermektedir.
Çocukluk insanlığın öğrenmeye, keşfetmeye en açık ve istekli olduğu dönemlerdendir. Bu süreç doğumdan da önce başlar. Bu sebepten dolayı çocuklarımıza olabildiğince sıklıkla yeni ve kaliteli deneyimler sunmak, öğrenme fırsatları vermek ve bıkmadan sorularını cevaplamaya yardımcı olmak hem onları hem de bizleri sınırları olmayan öğrenme yolunda aktif tutar!

Referans:
Dirix, C. E. H., Nijhuis, J. G., Jongsma, H. W., Hornsta, G. 2009, Aspects of Fetal Learning and Memory. Child Development, 80(4), 1251-1258

1 comment:

  1. Aslında makalede `habituation,` sıkılma, durumunun oluşması aslında unutmaktan çok bebeğin aslında o uyaranı ya da deneyimi bir anlamda öğrendiğinin göstergesi olarak kullanılmakta, ki söz öncesi bebeklerde bu yöntem yaygın olarak kullanılır.. yine de bu metaforu oyuncaklarda kullanman ilginç... unutma ile ilişkisini nasıl kuruyorsun acaba?

    ReplyDelete